Tiroid Hastalığı

Tiroid Hastalığı

TİROİD NEDİR?

Tiroid aslında tek başına bir hastalık değildir. Tiroid bezi bir iç salgı bezi. Bizim endokrin sistem dediğimiz bir hormon üreten bir salgı bezi. Tiroid bezi boynumuzun alt kısmında bu adem elması kemiğimizin hemen altında yaklaşık iki üç santim boyutlarında sağ ve sol lobu olan ortada bir bağlantı olan tiroid bir iç salgı bezi, bir hormon üreten bezdir. Birçok organ ve sistemlerin düzenli çalışmasını sağlayan bir bez aslında. Metabolizma dediğimiz vücut hızını direkt olarak etkileyen bir bez. Bu tiroid bezi hastaları çok görülen ve geniş spektrumlu olan septumlardır. Biz özellikle dahiliye pratiğinde onun dışında cerrahi branşlarda genel cerrahisinde, kulak burun boğazda, kadın hastalıklarında, kardiyolojide, nörolojide çok sık tiroid hastalarını bize yönlendirdiğini görmekteyiz. Hastalığı çok sık ama kendisi tek başına bir hastalık değil. Kendisi bir hormon üreten bezdir. Ortalama ağırlığı da yaklaşık 200 gram ağırlığında olan bir bezdir. 

GUATR NEDİR ?

Tiroid bezi hormon üreten bir bez iken guatr bu bezin büyümesi, şişmesidir. Dışarıdan görülecek şekilde boyutunun artmasıdır. Guatrın en sık sebebi de iyot eksikliğidir. Onun dışında kalıtsal genetik sebepler bazı enfeksiyonlar, ilaçlar da olabilir ama en büyük sebep iyot eksikliğidir. Ülkemizde coğrafi açıdan ağır derecede iyot eksikliği olan bir ülke olduğu için özellikle 2000’li yıllardan sonra tuzlara iyot katılmıştır. İyotlu tuz kullanılmaya başlanmıştır. Biz de özellikle hastalarımıza guatr olan hastalarımıza eğer hipertiroidi değilse yani zehirli guatr değilse iyotlu tuz kullanmalarını öneriyoruz.

TİROİD NODÜLLERİ?

Difüz yaygın büyüdüğü gibi bazen noktasal bir yumru gibi bir oda şeklinde beze şeklinde büyüyebilir. Aslında nodül sadece tiroid olmaz. Nodül akciğerde olur, karaciğer de olur ama en sık tiroid bezinde görüldüğü için sanki triodin nodülüymüş gibi tiroidin hastalığı gibi oluyor. Nodül de çok sık görülür. Ortalama %30 hatta kimi verilerde 50 ‘ ye kadar görüldüğü söylenmektedir. Yani üç kişiden birinde nerdeyse nodül vardır. Nodül bizim için neden önemli diye soracak olursak, nodül ilerde tiroid kanseri oluşturabilecek bir durumdur bir lezyondur yani prekansöröz lezyonlardır. Biz o yüzden mutlaka nodüllerin takiplerini gerekiyorsa tedavisini önemseriz. Takiplerde fizik tedavi dışında özellikle ultrasonda fayda görürüz, faydalanırız. Ultrasonda özellikle eğer nodülde bir kenar düzensizliği varsa, damarlanma farklılığı varsa onun dışında nodülde bir kireçlenme durumu varsa o zaman biz nodülden şüphe ederiz ve tanı amaçlı nodül iyi huylu mu değil mi ya da bir kanser gelişi verir mi riskli mi diye biyopsi yaparız. Boyut tarafı da önemli. Özellikle 1 cm üzerindeyse biz yine biyopsi ile takip ediyoruz. En azından iyi huylu mu değil mi görmek isteriz. 

TİROİD HASTALIĞI TANISI

Tiroid hastalığı tanısında, önce bir laboratuvar tahlillerinden faydalanıyoruz. Özellikle TSH dediğimiz beyinde bir hipofiz bezimiz vardır bütün endokrin sistemi yada salgı hormon sisteminin ana mekanizması komuta merkezi orasıdır. Ordan salgılanan tiroid bezini uyaran TSH tahlili özetle hem tarama testi hem tedavi testi bir de tiroid bezinin kendi ürettiği T3 T4 dediğimiz serbest hormon özellikle triyoksin hormonları tiroid hormonları bunları biz tiroid bezlerinin fonksiyonlarını araştırıyoruz. Eğer hastada herhangi bir nodül yoksa ve tiroidler çalışma şekli ya da fonksiyonu hızlı ya da zayıf çalışıyorsa o zaman ilaç tedavisiyle yine takibini yapıyoruz. 

TİROİD HASTALIĞINI NASIL SINIFLANDIRIRIZ?

Şu şekilde; tiroidin yapısal hastalıkları, boyut farklılıkları, şekil ya da nodüler hastalıkları bir de fonksiyonel hastalıkları. Fonksiyon dediğimiz de tabi tiroid bezinin fonksiyonu aslında hormon üretmek. Bu hormonların üretim durumlarına göre hastalıklar özellikle vücudun normalinden da az hormon ürettiği hipotiroidi ya da daha fazla ürettiği hipertiroidi olabilmekte. Bu fonksiyonlara göre de ayırabiliyoruz. 

BULGULARI NELERDİR?

Özellikle burada nodül olan yani tiroid boyutları farklı olmasa da hiçbir şikayet olmadan da nodül olabilir. O da önemli çünkü hiçbir şikayet olmadan yada tiroid tahlilleri normal olup nodül de oluşabilir hastada. Bunun dışında hipotiroidi dediğimiz mesela yani tiroid bezinin az çalıştığı yada az hormon sentez ettiği durumlarda hastalarda halsizlik, kronik yorgunluk, karın ağrısı, saç dökülmesi, adet düzensizliği, kilo artışı gibi şikayetler oluşur. Metabolizma yani vücut hızı tamamen yavaşlar. Hipertiroidi ise tam tersi vücudun daha fazla hormon ürettiği burda da tiroid hormonlarının fazla olmasına bağlı olarak terleme, titreme, çarpıntı, aşırı sinirlilik, saç dökmesi, adet düzensizliği, iştah artışı ama iştah artışına rağmen kilo kaybı, ciltte özellikle incelme ve terleme olur. Dolayısıyla tiroid bezinin hormon durumuna göre fonksiyonuna göre de hastanın şikayetleri farklılaşacaktır ve geniş spektrum da bir şikayet profili vardır. Hem kadınların polikliniklerinde, kardiyoloji özellikle çarpıntı, ritim bozukluğu ile gelen hastalarda tiroid hastalıklarını çok görmekteyiz. Yine sinir sistemi özellikle hipertiroidilerde aşırı bir sinirlilik hali anksiyete hali olduğu için nörolojiye başvuran çok hasta var. Ordan bize gelen hastalar var. Dolayısıyla metabolizma düzenlediği için fonksiyon durumuna göre tiroid hormonu seviyesine göre de şikayetler değişir.

TEDAVİSİ NASIL OLUYOR?

Üretemediği hormonu, üretemediği ilacı, üretemediği salgıyı biz dışarıdan hap şeklinde vermekteyiz hastalara. Günde bir kere sabah aç karnına kahvaltıdan yarım saat bir saat önce şeklinde biz tedavi vermekteyiz. Hipertiroidi ise hastalığın tipine göre ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisi ile %80- %90 oranında başarı sağlayabiliyoruz. Eğer nodüller varsa hipertiroidi varlığında ilaç tedavisinin şansı biraz daha azalıyor. Burada ikinci bir seçenek radyo iyot tedavisidir ya da cerrahi tedavidir. Ameliyat ile tiroid bezinin komple çıkarılmasıdır. 

NE ZAMAN CERRAHİYE YÖNLENDİRME YAPILIYOR ? 

Eğer medikal tedavi yanıtsızlık varsa biz hastaya ilaç tedavisi verdik ve yanıtsızlık oluştuysa ve tiroid testi tahlilleri fonksiyonları hala yüksek ise o zaman ameliyat tedavisi bizi düşündürüyor. Bunun dışında nodül biraz daha farklı. Nodülün yapısı ve takibine göre eğer nodüllerde bir lezyon varsa ya da biyopsi sonucunda herhangi bir şüpheli kanser düşündürücü bulgu varsa cerrahi tedavi uyguluyoruz hastaya. Atom tedavisi de cerrahi tedavi kadar etkili bir tedavidir. Sadece gebelikte atom tedavisi veremiyoruz. 

GEBELİKTE NASIL OLUYOR?

Tiroid hormonu gebelik oluşumunda ve gebelikte çok önemli bir hormondur. Çünkü hem düşük riski artar tiroid bezi hastalıklarında. Fetusun yada bebeğin gelişimi içinde hem zeka gelişimi hem organ gelişimi için de tiroid hormonları hayati öneme sahip. Dolayısıyla burda asıl amacımız hasta gebe kalmadan önce tiroid hastalığı varsa bunun varlığını bilmek ve gerekli tedavi yapmak normale dönmesini sağlamaktır. Oldu ki hasta sonradan öğrendi yada sonradan gelişti bu gibi durumlarda aslında tedavi çok daha farklı. Gebelikte biraz daha hormon ihtiyacı arttığı için özellikle 20. Haftaya kadar tiroid hormonunu anneden alıyor bebek . Hem metabolizma hızlanıyor hem ihtiyaç artıyor. Dolayısıyla bu tür durumlarda ilaç tedavisi biraz daha biz dozunu arttırıyoruz yükseltiyoruz ve takip sıklığını biraz daha erkene çekiyoruz. 

Uzm. Dr.Muhittin PEKUZ

Dahiliye Uzmanı