Kireçlenme Hastalığı

Kireçlenme Hastalığı

KİREÇLENME HASTALIĞI NEDİR? NASIL OLUŞUR?

Kireçlenme hastalığı temelde eklemin, kıkırdağın rahatsızlandığı, yapısının bozulmaya uğradığı kıkırdakla beraber eklem içerisindeki bağ dokularının menüsküsünü eklem kapsülünün yapısının yıllar içerisinde ilerleyen bir şekilde bozularak seyrettiği bir hastalık. Tıptaki adı Osteoartrit.

Kireçlenme süreci başladığı zaman hastalarımıza ilk başta eklem ağrıları, eklemlerde sertlikler, katılıklar bazen istirahat ağrıları daha erken yorulmalar gibi bulgular ortaya çıkar.

KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR EN ÇOK HANGİ EKLEMLER ETKİLENİR?

Çoğunlukla kadın hastalarda daha fazla görüyoruz. Özellikle 50’li yaşlardan sonra başlayıp 60’lı yaşlardan sonra hekim vizitlerine daha çok müracaat eder hastalarımız. En çok gördüğümüz eklem diz eklemi. Bizim de poliklinik pratiğimiz de en fazla tedavi ettiğimiz kireçlenme diz kireçlenmeleri bununla beraber kalça kireçlenmeleri, el parmaklarda, el bilek eklemlerinde, omuz ekleminde, köprücük kemiğinde ve omurgamız da çok yaygın kireçlenmelerle karşılaşıyoruz.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Tedaviyi bir sehpaya benzetebiliriz. 4 tane bacağı olan bir sehpa bunlardan bir tanesi aktivitelerimizin düzenlenmesi mesela diz kireçlenmesinde dizi katlayan hareketlerden uzak durmamız gerekiyor. Yere çömelerek iş yapmamamız gerekiyor, temizlik yapacaksak paspaslarla yapmamız gerekiyor, çok merdiven inip çıkmamamız gerekiyor, normal tuvalet kullanmamamız gerekiyor, yani temel olarak dizi katlayan hareketlerden uzak duruyoruz. Kalça kireçlenmesinde bacağımızı açmaya zorlayan hareketlerden, yüksekten atlama gerektiren eylemlerden kaçınmaya çalışıyoruz. Bunlarla kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. Birinci unsurumuz aktivite modifikasyonu ikinci parçası kilo kontrolü çünkü yük taşıyan eklemlerde özellikle kireçlenmede kilo çok önemli. Ne kadar kilomuz fazla ise hastalık o kadar hızlı ilerler. Dejeneratif süreci hızlandırmış oluruz. Dolayısıyla mesaj olarak da verebiliriz bunu. Bizim belli bir yaştan sonra kendimize yapabileceğimiz en büyük iyilik zayıf kalmak. Ne kadar zayıf kalırsak hastalığın ilerlemesini o kadar sınırlandırırız. Üçüncü bacağı tedavinin egzersiz eğer düzenli olarak ilgili eklemin çevresindeki kasları güçlendirebilirsek eklemlerdeki dejeneratif süreç yavaşlayacaktır. Hızlı ilerlemesini engellemiş olacağız. Bir sonraki ayağı da tıbbı tedaviler. Bu tıbbi tedavilerin içerisinde ilaç tedavileri de var. İlaç tedavilerinin yanı sıra fizik tedavileri, enjeksiyon uygulamaları ve cerrahi işlemler var. Hangi evre de kireçlenme olduğuna göre biz bu tedavileri birleştirerek uyguluyoruz.  Tedavi de bahsettiğimiz bu dört unsuru birleştirebilirsek hastalarımızın eklem sağlığını daha uzun süre koruma şansımız olur.  Ama bunlardan bir tanesini kırarsak, yapmazsak kilomuz mesela zayıflamazsak sehpa sallanır iki bacağını kırarsak devrilir dolayısıyla hastaların gerçekten hekimlerin onlara önerdiği dört unsurun hepsini pratik hayatlarına geçirmeleri gerekiyor.

ARTROPLASTİ PROTEZ AMELİYATI NEDİR?

Artroplasti aslında bu kireçlenme hastalığının son döneminde artık hayat kalitemiz çok düştü, yaşam standartlarımızı çok etkilendiği dönemdir. Örnek verelim mesela; Pazar alışverişi yapamayacak hale geldik ya da ikinci üçüncü katta oturan bir komşumuz var ziyaret edeceğiz ziyarete gidemiyoruz. Eşimizle, çocuklarımızda çarşıda pazarda gezeceğiz ya da tatil beldesinde yürüyüş yapacağız yürüyemiyoruz. Bunlar artık bizim hayat standartlarımızın çok düştüğünü gösterir. Özellikle gece ağrılarının başlamış olması bu döneme kadar olan alternatif tedavi yöntemleri, ilaç tedavileri, enjeksiyon tedavileri, protez dışı cerrahi tedaviler, artroskopik debridman işlemleri onlardan fayda görmediyse hastanın artık eklem yüzeylerinin değiştirilmesi gerekiyor. Eklem yüzeylerini değiştirirken eklemin o doğal yapı kıkırdaklarının bozulmuş olan o kısımları çıkartıp metalden yapılmış özel implantlarla kaplıyoruz. Menüsküslerin o bağların görevini görecek polietilen denilen malzemeden yapılmış insertlerle eklem sağlığını tekrar eski dönemdeki gibi ağrısız hayat standartlarına ulaştıracak şekilde dönüştürüyoruz.

KORKULACAK BİR OPERASYON MU?

Evvelden gerçekten artroplasti çok kanamalı geçerdi. Bundan 20 sene önce yapılan artroplasti uygulamaları hem kullandığımız implant teknolojileri daha zayıftı. Şu an da implant teknolojileri çok gelişti. Kullandığımız el aletleri, implantlar çok ilerledi. Bizim kendi cerrahi tekniğimiz de çok gelişti. Kanama durdurucu tedaviler, hastanın ameliyat sonrasında yaşayacağı ağrıyı sınırlandıracak, kontrol altına alacak tedavi yöntemleri ile aslında artık artroplasti ameliyatları çok korkulacak ameliyatlar değil. Bölgesel anestezi ile lokal olarak bel bölgesinden yapılan uyuşturmayla ameliyat uygulanıp hemen ameliyat günü hastaları ayağa kaldırabiliyoruz. Bütün eklemlerde artroplastinin değişik tedavi uygulama prosedürleri var.

DİZ PROTEZİ AMELİYATINI KİMLERE UYGUN GÖRÜYORSUNUZ?

Öncelikle en çok karşılaştığımız kireçlenme gurubu zaten diz hastaları bu diz kireçlenmesi yoğun olan özellikle gece ağrısı olan, günlük işerinde aksama yaşayan hastalarda tabi filmine bakarak artrozun kireçlenmenin ne kadar ilerlediğini gördükten sonra hastanın hayat kalitesi çok düştüyse bu grup hastalarda diz ameliyatı öneriyoruz. Diz protezi ameliyatı özellikle hastanın beklentisinin bizim açımızdan çok önemli eski yaşam standartlarına ulaşmasını istiyor olması lazım hastanın yani karar verirken hastanın hayattan beklentisi nasıl yaşayacağı da mühim.

KALÇA PROTEZİ AMELİYATI HANGİ DURUMDA UYGUN BULUNUR?

Kalça ekleminin kireçlenme durumunda. Kalça ekleminde ekstradan daha yoğun gördüğümüz kalça kemiğinde çürüme osteonekroz denilen hastalıkta daha sıklığı azaldı artık günümüzde doğumsal kalça çıkıklığının erken yaş grubu hastalarda uyguladığımız protez ameliyatları var. Onlarda da yine kalça kireçlenmesi olan hastalarda kalça protezi ameliyatları da uyguluyoruz.

KALÇA PROTEZİ AMELİYATINDA BAŞARI ORANLARI NASILDIR?

Kalça protezinde de diz protezinde de ortalama cerrahi süre 40 ile 60 dakika arasında sürer. Çok meşakkatli çok zor ameliyatlar hariç ortalama süremiz bizim bir saati geçmez. Hastaya tabi ameliyat öncesinde kısa bir check-up yaparız. Kalbinin, akciğerlerinin, böbreklerinin, karaciğerinin durumunu değerlendirdikten sonra hastayı güvenli bir şekilde ameliyat edip edemeyeceğimize karar veririz. Eğer metabolik bir hastalığı varsa önce onların tedavisini tamamladıktan sonra hastayı ameliyata hazırlarız. Hazırladıktan sonra ameliyata alırız. Ameliyathanede geçireceği süre yaklaşık 2 saattir. Ameliyatı yapar servise alırız. Aynı akşam hastalar mutlaka mobilize olur. Bu ameliyatın başarısını arttıran bir uygulama aynı zamanda ameliyatta venlerde damarlarda pıhtılaşma sorunları olma ihtimali var. O ihtimalleri ortadan kaldırmak için bizim özellikle erken harekete başlamamız gerekiyor ki hastalarımız daha hızlı düzelsinler ve venlerdeki tromboza karşı koruyalım hastamızı. Hastanın yatış süresi ortalama 2 gecedir. 15 gün sonra dikişleri alınıyor. Birinci ayında ameliyattan önceki halinden daya iyi duruma gelmiş oluyor. Üçüncü ayında da neredeyse tama yakın olarak geçmiş oluyor. Yani tam iyileşme için üç aylık bir süreç olması gerekiyor. 20 sene boyunca yaptığımız protez değişim ihtiyacı görmeden sağ kalabiliyor. Ameliyat sonrası kireçlenme kesinlikle tekrarlanmaz.  Çünkü eklemdeki bütün dokular temizleniyor.

 

 

Op. Dr. Abdullah KÜÇÜKALP

Ortopedi ve travmatoloji Uzmanı