ANOREKSİYA NERVOZA

ANOREKSİYA NERVOZA

Yeme bozuklukları, dünya nüfusunun yaklaşık olarak %10’unu etkileyen ve ihmal edilmemesi gereken rahatsızlıklardır. Tüm dünyada, her yıl yaklaşık 10 bin insan yeme bozuklukları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yeme bozukluğu olarak tanımlanan anoreksiya nervoza, vücuda enerji alımının sürekli kısıtlanması, kilo almaktan aşırı korkma hali ve sahip olunan beden görüntüsünden memnun olmama hali şeklinde kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, hastalık hem fiziksel hem de psikolojik rahatsızlıklara neden olur.

Anoreksik kişiler kendi vücut ağırlıkları ve yedikleri besinlere karşı bir çeşit obsesyon (takıntı) geliştirmiştir. Başkalarıyla beraber yemek yememe, tabaktaki yiyeceklerin yerlerini düzenleme gibi farklı alışkanlıklar, anoreksiya hastalarında ortak görülen özellikler arasında yer alır. Anoreksiya hastaları, yemek yemeyi önemsiyor gibi gözükmelerine rağmen, çoğunlukla aşırı sıkı diyetler uygulayarak aşırı spor ve egzersiz yapma eğilimi gösterirler.

Aşırı kilo kaybının görüldüğü hastalık yaş ve cinsiyet fark etmeksizin her bireyde ortaya çıkabilir. Ancak, bu hastalığın en yaygın olarak görüldüğü grup, adolesan kadınlardır. Kişinin kilo ve görüntüsünden hiçbir şekilde memnun olmaması ve ne kadar zayıf olursa olsun kendini sürekli fazla kilolu hissetmesi tüm vakalarda ortak görülen özellikler arasında yer alır. Kişinin kilosundan memnun olmaması nedeniyle, kendini aşırı zorlu ve devam ettirmesi neredeyse imkansız beslenme alışkanlıklarına zorlaması kişinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkiler ve intihara kadar ilerleyebilen ciddi psikolojik sorunlar görülebilir. Doğru psikolojik destek ve beslenme düzeninin sağlandığı durumlarda, anoreksiya kontrol altına alınması mümkün olan bir rahatsızlıktır.

Anoreksiya Nervoza Nedir?

Anoreksiya nervoza, vücut ağırlığında anormal derecede düşüklük, hissedilen yoğun kilo alma korkusu, ve çarpık kilo algısı ile karakterize edilen bir beslenme bozukluğuna verilen isimdir. Aynı zamanda anoreksi ya da iştahsızlık isimleriyle de bilinir.

Anoreksiya nervoza mağduru bireyler, kilolarını ve vücut şekillerini kontrol etmek için kendi yaşamlarında önemli ölçüde değişiklikler yapma eğilimi gösterirler. Anoreksiya mağduru bireyler kilo almayı önlemek veya kilo vermeye devam etmek için, genellikle yedikleri yiyecek miktarında ciddi kısıtlamalara giderler.

Vücudun ihtiyacı olan kalori alımını kontrol etmek için yemek yedikten sonra kusabilirler veya müshil, diyet hapları, diüretikler veya lavman gibi araçları kötüye kullanabilirler. Buna ek olarak aşırı egzersiz yaparak kilo vermeye çalışabilirler. Anoreksiya nervoza mağduru bireyler için verdikleri kilo miktarı yeterli gelmez ve kilo almaktan korkmaya devam ederler.

Anoreksiya temelinde yemekle ilgili değildir. Tıp uzmanlarının gözlemlerine göre duygusal sorunlarla başa çıkmanın son derece sağlıksız ve birçok vakada hayatı tehdit eden bir yöntemidir. Anoreksiya nervoza mağduru bireyler genellikle zayıflığı öz-değer ile eş tutarlar.

Anoreksiya nervoza, tıpkı diğer yeme bozuklukları gibi bireyin hayatını ele geçirebilir ve durumun üstesinden gelmek birey için çok zor olabilir. Ancak doğru ve sağlıklı tedavi süreci sayesinde birey kim olduğunu daha iyi anlayabilir, daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına dönebilir ve anoreksinin oluşturacağı sağlık sorunlarını tersine çevirebilir.

Anoreksiya Nedenleri

Anoreksiyanın tam olarak neden ortaya çıktığı henüz bilinmemektedir. Ancak, bu rahatsızlığın genetik yapı, kişilik özellikleri ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıktığı söylenebilir.

Anoreksiya nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Genetik yatkınlık; Anoreksiya nervoza, genetik eğilimle ilişkilendirilebilen bir rahatsızlıktır. Aile üyelerinde yeme bozukluğu, depresyon veya anksiyete gibi psikiyatrik rahatsızlıklar görülen bireylerde anoreksiya gelişme riski daha yüksektir. Araştırmalar, bazı genetik faktörlerin beynin açlık, tokluk ve ödül mekanizmalarını etkileyebileceğini gösterir.
  • Kişilik özellikleri; Belirli kişilik özellikleri anoreksiya riskini artırabilir. Bunlar arasında: Mükemmeliyetçilik, Aşırı özdisiplin, Düşük benlik saygısı, Karar vermede zorlanma, Katı düşünce kalıpları bulunur.

Bu kişilik yapıları, bireyin beden imajı ve yeme alışkanlıkları üzerinde baskı oluşturabilir.

  • Toplumsal ve kültürel baskılar; İnce beden idealinin toplum genelinde yüceltilmesi, bireylerin beden algısını olumsuz etkileyebilir. Moda, reklamcılık ve eğlence sektöründe zayıf beden tipinin ön plana çıkarılması, özellikle ergenlik dönemindeki gençleri etkileyebilir. Bu da yeme davranışlarının bozulmasına yol açabilir.
  • Aile Dinamikleri; Aile ortamı, anoreksiya gelişiminde önemli rol oynar. Anoreksiya rahatsızlığına yol açabilecek aile dinamikleri şunlardır: Aşırı koruyucu ya da aşırı kontrolcü ebeveyn tutumları, Aile içinde yüksek başarı beklentileri, Duygusal destek eksikliği, Aile içi çatışmalar. Bu tür dinamikler, çocuğun yeme davranışını bir kontrol aracı olarak kullanmasına neden olabilir.
  • Travmatik yaşam olayları; Çocukluk çağı istismarı, cinsel saldırı, ciddi hastalık, sevilen birinin kaybı gibi travmatik deneyimler , anoreksiya gelişim riskini artırabilir. Bu tür olaylar sonrası birey, bedenini ve yeme davranışlarını kontrol ederek baş etme mekanizması geliştirebilir.
  • Beyin kimyasal dengesizlikleri; Beyindeki serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği, duygu durumunu ve iştahı etkileyebilir. Bu kimyasal değişiklikler, anoreksiya gelişiminde hem neden hem de sonuç olarak rol oynayabilir. İştahın azalması ve ödül mekanizmasının bozulması, yeme davranışlarının değişmesine yol açar.
  • Medya ve sosyal medya etkisi; Sosyal medya , bireylerin sürekli olarak idealize edilmiş beden imajlarıyla karşılaşmasına neden olur. Filtrelenmiş ve düzenlenmiş görüntüler, gerçek dışı beklentilere yol açar. Bu durum, özellikle genç kullanıcılar arasında beden memnuniyetsizliğine ve anoreksiya riskine katkıda bulunabilir.
  • Meslek ya da hobilerle ilgili baskılar; Balerinlik, mankenlik, jimnastik gibi belirli meslekler veya hobiler, ince ve belirli bir beden tipine sahip olmayı zorunlu kılabilir. Bu mesleki baskılar, bireylerin sağlıksız yeme davranışları geliştirmesine yol açabilir. Performans ve estetik kaygıları, anoreksiya gelişiminde önemli rol oynar.
  • Anoreksiya nervozanın sebep olduğu zihinsel sağlık bozuklukları arasında aşırı alkol ve madde kullanımı, depresyon, anksiyete ve diğer duygudurum bozuklukları, kendine zarar verme eğilimi, intihar düşünceleri veya intihar girişimleri, kişilik bozuklukları ile obsesif kompulsif bozukluklar sayılabilir.

Anoreksiya Nervoza Nasıl Önlenir?

Anoreksiya sorununun önlenmesine yardımcı olabilecek adımlar şunlardır:

  • Çocuklara ve ergenlere sağlıklı beden imajı kazandırmak: Medya ve toplum kaynaklı olumsuz beden algısına karşı farkındalık geliştirmek ve olumlu beden algısını desteklemek.
  • Aile içi iletişimi güçlendirmek: Aile üyelerinin açık ve destekleyici iletişim kurmasını sağlamak; yeme alışkanlıkları ve beden imajı konularında baskıcı tutumlardan kaçınmak.
  • Öğretmenleri ve okul personelini bilinçlendirmek: Eğitim kurumlarında yeme bozukluklarının belirtileri hakkında farkındalık yaratmak ve gerekli durumlarda profesyonel destek için yönlendirme yapmak.
  • Medya okuryazarlığını teşvik etmek: Özellikle gençlerin medya içeriklerini eleştirel bir gözle değerlendirebilmesini sağlamak.
  • Duygusal dayanıklılığı artırmak: Stres yönetimi, özsaygı geliştirme ve sağlıklı başa çıkma becerileri kazandırmak.
  • Profesyonel destekten yararlanmak: Risk altındaki bireyler için psikolojik danışmanlık ve gerekirse uzman desteği almak.
  • Beslenme eğitimi sağlamak: Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarını öğretmek ve diyet kültüründen uzak, sürdürülebilir beslenme yaklaşımını benimsemek.

Anoreksiya Belirtileri

Anoreksiya belirtileri , hem fiziksel hem de psikolojik düzeyde kendini gösterebilir. Vücut ağırlığında belirgin düşüş, yeme davranışlarında değişiklik, beden algısında bozulma ve sosyal geri çekilme gibi pek çok işaret hastalığın seyrine eşlik eder.

Erken dönemde fark edilen belirtiler, hastalığın ilerlemesini önlemede büyük rol oynar. Bu nedenle, anoreksiya ile ilgili işaretlerin iyi tanınması ve zamanında profesyonel yardım alınması hayati önem taşır.

Düşük vücut ağırlığı her insan için farklı olabildiği ve bazı bireylerin aşırı derecede zayıf olsalar dahi böyle görünmemeleri nedeniyle durumun belirti ve semptomları fark etmek her zaman kolay değildir. Ayrıca, anoreksiya nervoza mağduru bireylerin birçok vakada zayıflıklarını, yeme alışkanlıklarını veya fiziksel problemlerini gizlediği görülmüştür.

Anoreksiya belirtileri şunlardır:

  • Ani ve aşırı kilo kaybı
  • Yeme miktarını ciddi şekilde azaltma
  • Kalori ve yağ içeriğine aşırı dikkat etme
  • Aç olduğu halde yemekten kaçınma
  • Vücut ağırlığını sürekli kontrol etme (sık sık tartılma)
  • Ayna karşısında vücutla ilgili olumsuz düşünceler geliştirme
  • Yoğun egzersiz yapma (kilo kaybetmek için aşırı fiziksel aktivite)
  • Adet düzensizlikleri veya adet görememe (amenore)
  • Soğuk hissetme ve düşük vücut ısısı
  • Saç dökülmesi ve ciltte kuruluk
  • Kas zayıflığı ve halsizlik
  • Kabızlık ve mide problemleri
  • Sosyal ortamlardan uzaklaşma ve yemeğe karşı kaygı geliştirme
  • Depresyon, anksiyete ve sinirlilik hali

Anoreksiya nervoza mağduru birçok birey en azından durumun başında tedavi istemez. İnce kalma arzusu, bireyin sağlığıyla ilgili endişelerinin önüne geçer. Bu nedenle, bu durumdan etkilendiği düşünülen bireylerin yakınları tarafından doktorla konuşması için teşvik edilmesi gerekmektedir.

Anoreksiya Nervoza Nasıl Tedavi Edilir?

Anoreksiya tedavisi , yalnızca kilo alımını değil, aynı zamanda bireyin yemekle ve beden algısıyla ilgili sağlıksız düşünce ve davranışlarını da değiştirmeyi hedefler. Bu süreçte, multidisipliner bir ekip yaklaşımı benimsenir.

Tedavi; doktorlar, akıl sağlığı uzmanları, diyetisyenler ve ailenin desteğiyle yürütülür. Gerekirse hastaneye yatış, psikoterapi ve ilaç kullanımı gibi yöntemler de sürece dâhil edilir. Tedavi sürecinin bireye özel planlanması ve sürdürülebilir olması, uzun vadeli başarı için gereklidir.

Psikoterapi Yöntemleri

Psikoterapi anoreksi için faydalı farklı tedavi türlerini içerir. Aile faktörü, anoreksiya nervoza mağduru gençlerin tedavisinde faydalı olduğu kanıtlanan tek tedavidir. Bu tedavi türünde anoreksiya nervoza mağduru bireyler yemek yeme ve sağlık konusunda iyi seçimler yapamadığı için, sağlıkla ilgili iyi seçimler yapana kadar, beslenme ve kilo verme konusunda yardımcı olmak için ebeveynlerden yararlanır.

Yetişkinler için bilişsel davranışçı terapinin, özellikle de geliştirilmiş bilişsel davranışçı terapinin durumun tedavisinde yardımcı olduğu gözlemlenmiştir. Bu süreçte temel hedef, kilo alımını desteklemek için sağlıklı yeme alışkanlıklarını ve davranışlarını normalleştirmektir. İkinci amaç ise kısıtlayıcı beslenmeye yönlendiren çarpık inanç ve düşünceleri değiştirmeye yardımcı olmaktır.

İlaç Tedavisi

Anoreksiyayı tedavi etmek için henüz iyi bir sonuç veren ilaç bulunmamıştır. Ancak anoreksiyanın yanında görülebilecek depresyon veya anksiyete gibi diğer zihinsel sağlık bozukluklarının tedavisine yardımcı olabilecek antidepresanlar veya diğer psikiyatrik ilaçlar mevcuttur.